8 Mayıs 2011 Pazar

LRGP Pilotları Kıvanç Tatlıtuğ ile Tanıştı!

10 Nisan 2011 Pazar

Red Bull’ un bilinmeyen tarihçesi:

Red Bull’ un bilinmeyen tarihçesi:Orjinal Red Bull içeceği 1962’de Tayvandlı bir işadamı olan Chaleo Voovidhya tarafından geliştirilmiş ve Pharmaceutical şirketi tarafından Krating Daeng adıyla satılmıştı (Red Bull’un Tai’cesi). Reçete Japonya’dan Tayland’a gelmiş, Lipovitan adlı bir enerji içeceğinden alınmıştı. Krating Daeng satışları tüm Asya’da özellikle kamyon şoförleri, inşaat işçileri ve çiftçiler arasında 1970’lerde ve 1980’lerde katlanarak arttı. Çoğu zaman 2 kırmızı boğanın birbirine meydan okuduğu logonun gösterimde olduğu Tai boks maçlarının sponsorluğunda çalışan sınıf imajı körüklendi.


Tayland markası Avusturyalı bir girişimci olan Dietrich Mateschitz tarafından global bir markaya dönüştürüldü. Mateschitz Alman bir dişmacunu şirketi olan Blendax’ın uluslararası pazarlama direktörüydü ve 1982’de Tayland’a geldiğinde Krating Daeng’in jet lag’ine iyi geldiğini fark etti. 1984 ve 1987 arasında, Mateschitz bir Blendax ruhsatı sahibi olan TC Pharmaceutical ile Daeng’i Avrupa’lı tüketicilere adapte etmek üzerine çalıştılar. Aynı sırada Mateschitz ve Voovidhya her biri birikimlerinden $500,000 yatırarak ve yeni şirkette %49 pay sahibi olarak Red Bull GmbH’yi kurdular. Kalan %2’yi Yoovidhya'nın oğlu Chalerm’e verdiler, ama şirketi Mateschitz’in yönetmesi konsunda anlaşılmıştı. Red Bull GmbH Red Bull’un gazlı ve orjinal Tai reçetesi kadar tatlı olmayan Avusturya versiyonunu 1987’de çıkardı. Enerji içeceğinde ABD piyasasının neredeyse elinde bulunduran Avusturya formülü oldu ve bazı ülkelerde pazarın %80’ine kadarını elinde bulundurmaktadır.


Red Bull GmbH’nin yarı hissesinin sahibi olmanın yanısıra Chaleo ve oğlu orjinal formülü Asya’da pazarlamaya devam etmektedir. 2006, Forbes Dergisi Chaleo’yu tahmini 2.5 milyar dolar net değerle dünyadaki 292. en zengin insan olarak listelerken Mateschitz 317. sırada yer almıştır. Red Bull GmbH’nin harikulade mimarili merkezi Fuschl am See, Avusturya’da bulunmaktadır.

7 Nisan 2011 Perşembe

Vitaly Petrov Soru - Cevap

S: Vitaly, dünya o yüksek podyumdan nasıl gözüküyordu?
Vitaly Petrov: Orada Dünya Şampiyonasını kazanmış insanlarla beraber durmak mükemmeldi... Şampanya içmek ve kalabalığın bir parçası olmak çok güzeldi. Orada insanların ne küçük olduğunu düşünüyorsunuz. -aslında değiller- Ama muhtamelen bir kaç saniye için daha uzun hissediyorsunuz. Kupayı aldığım zaman takımım ve ben çok gururlandık.
S: Podyuma giderken neler düşündün?
VP: Bu duygu biraz garip. Sakin olmaya çalıştım. Evet, o tatmin ve gururu yaşamak istiyordum ama palyaço gibi hoplayıp zıplayarak insanlara yanlış bir izlenim vermemek istemiyordum. Muhtemelen duygularımı biraz kaybettim. Ancak bir kaç gün sonra bunun ne anlama geldiğini anlamaya başlayabildim.
S: Ferrari'den Fernando Alonso seni rakip olarak görmeye başladı. Çünkü onu iki kez Renault'nun arkasında tuttun...
VP: Hayır bu adil değil. Bunun adı yarış. Sadece iki yarış için ondan hızlıydım. Ama gelecekte daha büyük kapışmalar olacağından eminim.
S: Yeni Renoult'un kış testleri boyunca çok istikrarlı değildi ama Melbourne'de çok hızlıydı. Böyle olacağını biliyor muydun?
VP: Evet, kış testleri kolay değildi. Nerede nasıl olduğumuzu çok iyi bilmiyorduk. Sorunun gerçekte ne olduğunu bilmeden bazı güncellemeler yapmaya çalıştık. Dürüst olmak gerekirse Melbourne'deki performans bizim için süpriz olmadı. Elbette her şeyin kış testlerindeki gibi olacağını sanıyorsunuz ama değil. Sıralama turlarında 6. sırayı aldığımda -herkes bunun sezonun ilk sıralama turları olduğunu ve bunun gerçek performansımız hakkında bilgi vereceğini söyledi.- pek çok şeyin yolunda gittiğini anladık. Çok gurur verici bir andı.
S: Özellikle Robert Kubica'nın kazası yüzünden Renault sezon öncesinde hiç rahat değildi. Fakat çalıştınız ve Avustralya'da Ferrari ile Mercedes'i mağlup ettiniz. Takım ruhu budur. Değil mi?
VP:  Kesinlikle! Dediğin gibi kimse kış testlerine gitmek istemiyordu. Bu sadece Robert'ın kazasıyla alakalı değildi. Aynı zamanda egzoz konusunda da çok geri kaldığımızın farkındaydık. İnan bana Melbourne'de bu sonuçları alabilmek için çok çalıştık.
S: Kubica'nın sakatlığından sonra birinci pilotluğa Nick getirildi ama Melbourne'deki sıralama beklenenden farklıydı.
VP: Evet, Nick çok tecrübeli bir pilot ve bu tecrübe bizim işimize yarıyor. 10 yıllık bir tecrübe bize gerçekten yardımcı oluyor.
S: Nick'in zayıf performansı seni şaşırttı mı?
VP: Bu Nick'in Renault'la ilk yarışıydı. Performansı hakkında konuşmak için biraz daha beklemeliyiz.
S: Podyuma çıkan ilk Rus pilotsun. Ülkende bir kahraman olduğunu biliyor musun?
VP: Elbette. Çok fazla tebrik telefonu aldım ve televizyon aniden F1 ile çok fazla ilgilenmeye başladı. Bence bu harika.
S: Kişisel hedeflerinde bir değişiklik oldu mu? Korkunç bir başlangıç yapmıştın çünkü.
VP: Tek solukta yaz gelmez. Takım olarak gerçekçiyiz; kriterlerin Red Bull'lar, Ferrari'ler ve McLaren'ler olduğunu biliyoruz. Pilotlar için yeniden podyuma çıkmaya ve kendini aşmaya çalışmak zor ve güzel bir görev. Melbourne'de mükemmel bir taktiğimiz vardı ve hata yapmadık. Fakat bunu her hafta tekrar etmek zor bir iş. Onların arabaları bizimkinde hızlı. Bu yüzden saf hıza odaklanmalıyız.
S: Geçen yıl Malezya GP'si senin için pek iyi geçmedi. Bu hafta için beklentilerin neler?
VP: Şu anda pisti biliyorum, ne yapmam gerektiğini biliyorum, her virajı biliyorum ve iyi koşullar yaratmak için yapmam gereken ayarları biliyorum. Elbette ki en büyük soru işareti lastikler. Ekstrem koşullarda nasıl olacaklarına dair elimizde hiç veri yok. Formula 1 paketin her sıralama seansı ve yarışta değiştiği bir spordur. Bence Red Bull yine en hızlı olacak, McLaren ikinci, Ferrari belki üçüncü ve Renault da dördüncü olacak. Ya da daha iyi. Kim bilir. Ne diyebilirim ki? Yine podyumda olacağımızı umuyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.

Malezya GP' den fantastik kareler:)